16 Şubat 2009 Pazartesi

Grevin ilk günü

Cuma günü ömrü hayatımda en garip günlerden biriydi. Galiba aynı zamanda büyüyoruz. Bu yaşla alakalı bir durum değil, üstelik. Bu tanımakla ilgili. Cuma günü grevin ilk günüydü. İnsanların grevde olup olmadığını, çıkıp çıkmayacaklarını anlamanın yolu sabah işyerlerine girmemek; grev pankartı asılırken orada olmaktı. Sabah geldi, bir gün önce greve çıkacak olan, çıkacağını düşündüğümüz kişiler yoktu. İlk etapta galiba hissedilen şey kızgınlık...Bu kızgınlık bir süre sonra yerini kırgınlığa bırakıyor. Cesur olmalılardı diyorsunuz. Hele o gün şirkette sıkıyönetimin ilan edilemsi, herkese (yine anayasaya aykırıdır) greve çıkmayacağına dair kağıt imzalatılması, insanların sizinle gözgöze gelmekten korkması...çok acayip duygular bıraktı üstümüzde. Çünkü doğru olduğuna inandığımız şeyi yaptık. Bundan sonuç alırsak çok mutlu olacağız. Ama alamazsak bile değişen bir şey olmayacak. Çünkü dediğim gibi hayata karşı duruş noktasında hepimiz inandıklarımız doğrultusunda hareket ettik. Gerisi insanoğlunun ayıbıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder